Fenerbahçe’nin Fatih Terim’i gitti: Obradović
Fenerbahçe futbolda henüz antrenörünü bulamamışken basketboldaki Fatih Terim’ini kaybetti. Parkelerin tatlı sert ve başarılı saha dışının yufka yürekli sırtı sıvazlanmayı bekleyen adamı Željko Obradović Fenerbahçe’ye veda etti. (Fotoğraflar- Fenerbahçe ve Galatasaray Instagram hesapları)
Hayat böyledir.. Bazen herkes gider… Bazısı sizin hatalarınızdan kimisi kendi istediğinden kimi de öye gerektiğinden… Ali Koç’un başkanlığının ilk yılları sanırım böyle hatırlanacak: Gidenler…
Türkiye’de 1996 yılında Efes’in Koraç Kupası’nı kazanması önünde ve sonunda gelişti bizim gençliğin basketbol serüveni. Noumoski ve Aydın Örs önderliğinde Efes Pilsenli yıllar.
Okuldan kaçmalar Abdi İpekçi önünde saatlerce beklemeler ve sonra Asvel, Stefanel Milano gibi rakipler ve her maçın olmazsa olmazı: Ateşini Yolla Bana.
GENÇLİĞİMİZİN OLAY MAHALLİ ABDİ İPEKÇİ
İkinci büyük kırılma 2001 Avrupa Şampiyonası, artık öğrenciliğin lise dönemi geride kalmış ama bütçeler hala kısıtlı. Sadece finale biletimiz ve Tanrı garibanların yanında: Türkiye, Almanya engelini aşarak Yugoslavya karşısında finalde: Olay mahalli gene ilk gençliğimizin mabedi: Abdi İpekçi.
Finali kazanamadık ama gerçekten ikinci büyük kırılma ve sıçra bizim basketbolumuz için.
Ve üçüncüsü 2013 yılında Fenerbahçe’nin başına gelen koç Obradoviç’le 7 yılda 5 kez üst üste Final Four ve 2017’de elde edilen şampiyonluk.
Efes’inki kadar yerel bir zafer değil.. Petar Naumoski etrafında kurulan, Tamer Oyguç, Ufuk Sarıca, Murat Evliyaoğlu, Mustafa Kemal Bitim, Mirsad Türkcan, Hüseyin Beşok, Alpay Öztaş, Erdal Bibo, Bora Sancar gibi isimler yok, daha dünyalı bir kadro. Tabi dünya da 1996’daki dünya değil.
Her şeye rağmen üçüncü büyük kırılma… Željko Obradović önderliğinde Udoh, Ekpe, Bogdanović Bogdan, Bobby Dixon, Luigi Datome ve diğerleri…
BİZİM LAST DANCE'IMIZ HANGİSİ?
Bu sezon işler onlar için biraz kötü gidiyordu ve araya pandemi geçtiğimiz günlerde Željko Obradović, Türkiye’ye geldi ve Başkan Ali Koç’la görüştü hatta Koç kendisini havalimanına kadar uğurladı. O tabloda kalacak gibi bir fotoğraf vardı, ama Ali Koç gidenin arkasından el sallamaya gelmiş meğer, belki bunu kendi de bilmiyordu…
Fenerbahçe futbolda henüz antrenörünü bulamamışken basketboldaki Fatih Terim’ini kaybetti. Parkelerin tatlı sert ve başarılı saha dışının yufka yürekli sırtı sıvazlanmayı bekleyen adamı Željko Obradović Fenerbahçe’ye veda etti.
Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın genç baş karakteri Holden Caulfield bir yere layıkıyla vedanın öneminden bahsediyordu. Bir yerden giderken onu iliklerinize kadar hissedeceksiniz, mükellef bir veda yani.
Son dönemin popüler belgesi The Last Dance’de Michael Jordan, Scottie Pippen, Dennis Rodman ve Phil Jackson da kulübün başkanının aldığı kararlar bu şansı buluyorlarlar ve o sezon her maça son olduğunu bilerek çıktılar. Fenerbahçe taraftarının bu şansı olmadı. Eğer olsaydı eminim ki ona layık bir veda yaparlardı…
Biz hangisinin son dans olduğunu hiç bilmeden yaşıyoruz. O yüzden vedalarımız da gidişlerimiz de hep eksik: Teşekkürler ve güle güle koç.